Ailesel Akdeniz Ateşi için Hangi Doktora Gidilir?
Bu hastalık için iç hastalıkları – romatoloji bölümüne/doktoruna gidilmelidir. Ailesel Akdeniz Ateşi Hastalığı tedavi edilmediği zaman çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. FMF, neden olduğu iltihaba bağlı olarak vücutta “Amiloid” adlı proteinin doku ve organlarda birikmesine sebep olur. Bu protein, biriktiği organlarda başta böbrekler olmak üzere yetmezliğe neden olmaktadır.
Ailesel Akdeniz Ateşi Nedir?
Tekrarlayan yüksek ateş, karın ağrısı, göğüs yan ağrısı ve eklemlerde ağrı ve kısıtlılık ile karakterize kalıtsal bir hastalıktır. Bu hastalık, ebeveynlerden arkadan gelen nesillere aktarılır. Bu hastalığın genetik olarak taşıyıcısı olan bireylerde hastalığa özgü klinik bulguların ortaya çıkma olasılığı %30-40 civarındadır. Tipik belirtileri; yüksek ateş-titreme, diz ve el-ayak bileklerinde ağrı, karın ağrısı ve göğüs ağrıları olmaktadır.
Ailesel Akdeniz Ateşi Hastalığı Nasıl Ortaya Çıkar?
Mevcut bu iltihap, vücutta savunma hücreleri içinde bulunan Pürin’in yapısının mutasyona bağlı olarak değişmiş olması sonucu, kontrolsüz bir şekilde kendiliğinden ortaya çıkar ve yine kendiliğinden sonlanır ( 1-3 gün içinde). Soğuk hava şartları, adet görme, ağır egzersiz, stres bu atakları tetikleyebilir.
Akdeniz Ateşi Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
- Semptomlar genellikle çocuklukta (hayatın ilk 10 yılında) başlamaktadır. Hastalık ataklar halinde gelir. Her atak 1-3 gün sürer. Yılda 2-3 atak olabildiği gibi, her ay atak yaşayan hastalar da vardır. Ataklar arası dönemde hasta rahattır.
- Atakların ilk 24 saatinde ortaya çıkan ve 40 dereceyi geçebilen ateş, ikinci ve üçüncü günlerde düşmektedir.
- Hastaların %90’ında karın ağrısı görülmektedir.
- İltihaplanma atakları sıklıkla karın ve akciğerleri çevreleyen göğüs kafesinde gerçekleşir. Bunlar sıklıkla ateşle birlikte nadir olarak da ateşsiz olarak ortaya çıkmaktadır.
- Göğüs ve kas ağrıları sıklıkla görülmektedir.
- Başta ayak bilekleri ve dizler olmak üzere eklemlerde şişlik ve ağrı oluşmaktadır.
- Ayak bileği ve diz arasındaki cilt bölgelerinde kırmızı döküntüler görülmektedir.
1992 yılında Ege Tıp Fakültesi’nden mezun olan Timur Pırıldar, 1998 yıIında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde İç Hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2000 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’ında Romatoloji uzmanlık eğitimini tamamlayarak Romatoloji uzmanı olmuştur. 2005 yılında Doçent ve 2010 yılında Profesör ünvanını almıştır. Halen Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinde İç Hastalıkları anabilim dalında öğretim üyesi olarak çalışan Timur Pırıldar, İzmir’deki muayenehanesinde tedavilerine devam etmektedir.
