Retroperitoneal fibrozis nedir ?

Retroperitoneal fibrozis (RPF), renal arterler ile aort bifurkasyonu arasında, abdominal aortu çevreleyen homojen bir kitle ile karakterizedir.  

Tanı için:

  • İnfrarenal aortu ve iliak damarlara kadar çevreleyen yumuşak doku yoğunluğunun bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans (MRI) ile izlenmesi 
  • Biyopsi ile malignitenin dışlanmış olması
  • IgG4 ile ilişkili hastalık gibi diğer olası sistemik hastalıkların dışlanması gerekir.

RPF, idiyopatik (birincil) veya ikincil olabilir ve vakaların %70’i idiyopatiktir. İkincil RPF, infeksiyonlar, maligniteler, ilaçlar, retroperitoneal kanama dahil olmak üzere başka nedenlerden kaynaklanır. RPF, 50- 70 yaş arası insanlarda izlenir. Cinsiyet dağılımında, erkeklerde 3 kat daha sıktır.  Tüm ırklar eşit olarak etkilenir.  RPF için kesin risk faktörleri belirlenmemiştir.  Abdominal aort aterosklerozu, terapötik radyasyon maruziyeti, asbest maruziyeti ve bazı ilaçlar (metiserjit, ergotamin, pergolid, kabergolin, bromokriptin) RPF ile ilişkilendirilmiştir.

Retroperitonial fibrozis; halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi sistemik bulgular ile başlar.  Doğru tanı alıncaya kadar hastalar aylarca süre kaybı yaşayabilirler. Sırtın alt kısmından yanlara ve alt karından kasık bölgesine yayılan, pozisyonla değişmeyen donuk, kolik olmayan ağrı şikayeti ile hastalar başvurur. Üretral darlığa veya tıkanıklığa bağlı akut böbrek hasarı, vena kavalara bası sonucu gelişen alt ekstremitelerde ödem diğer klinik bulguları oluşturur. 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir